VERGİNİN KONUSU, MÜKELLEFİ VE VERGİYİ DOĞURAN OLAY
A-VERGİNİN KONUSU, MÜKELLEFİ VE VERGİYİ DOĞURAN OLAY
1.Verginin Konusu-Gelirin Unsurları
Gelir vergisinin konusu; gerçek kişilerin elde ettikleri gelirlerdir. Gelir “Bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır”.
Gelirin unsurları: 1. Ticarî kazançlar, 2. Ziraî kazançlar, 3. Ücretler, 4. Serbest meslek kazançları, 5. Gayrimenkul sermaye iratları, 6. Menkul sermaye iratları ve 7. Diğer kazanç ve iratlardır. Vergilendirmede bu kazanç ve iratların safi tutarları üzerinden vergilendirme yapılır.
Sayılan yedi adet gelir unsurundan ilk altısı için devamlılık şartı vardır. Diğer bir ifadeyle, bu kazançların gelir kabul edilebilmeleri için ilk altısı için devamlı olarak elde edilme şartı vardır. Devamlılıktan kasıt; söz konusu kazançların bir defadan fazla elde edilmesidir. Yedinci gelir unsuru olan “diğer kazanç ve iratlar” için ise gelir kabul edilebilmesi için bir takvim yılında bir defa elde edilmesi yeterlidir.
2.Mükellefi
Yukarıda sayılan gelir unsurlarını elde eden gerçek kişilerdir. Mükellefiyette tam ve dar mükellef ayırımı vardır.
Tam Mükellef :Tam mükellef olmanın iki şartı vardır.
Þ Türkiye’de yerleşmiş olanlar tam mükellef kabul edilmektedir. (İkametgâhı Türkiye’de olanlar ile Bir takvim yılında 6 aydan fazla Türkiye’de bulunanlar Türkiye’de yerleşmiş sayılmaktadırlar).
Þ Yurt dışında görevli T.C. vatandaşları, tam mükellef kabul edilmektedir.
Tam mükellefler hem Türkiye’de hem de yurt dışında elde ettikleri kazançlardan vergilendirilirler. Bu gruba giren mükellefler, yurt dışında elde ettikleri kazançlar üzerinden bağlı bulundukları ülkede vergi ödemişlerse ayrıca bu kazançlar Türkiye’de vergiye tabi tutulmaz.
Dar Mükellef :İkametgâhı Türkiye’de bulunmayanlar ile bir takvim yılında 6 aydan fazla Türkiye’de oturmayanlar dar mükellef kabul edilmektedirler. Dar mükellefler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlardan vergilendirilirler.
Ancak; Geçici görev ya da iş gibi amaçlarla Türkiye’ye gelen, iş, bilim ve fen adamları, uzmanlar ve memurlar ile Hastalık, istirahat seyahat gibi amaçlarla Türkiye’ye gelenler 6 aydan fazla Türkiye’de kalsalar da dar mükelleflikleri devam etmektedir. Ayrıca Tutukluluk, hükümlülük gibi amaçlarla Türkiye’ye gelenler 6 aydan fazla Türkiye’de kalsalar bile Türkiye’de yerleşmiş sayılmadıkları için dar mükelleftirler.
3.Vergiyi Doğuran Olay
Her ne şekilde olursa olsun gelirin elde edilmesidir. Vergiyi doğuran olay; kazanç türlerine göre tahakkuk esası ve tahsil esası şeklinde farklı şekillerde gerçekleşmektedir. Ticari kazançlarda; tahakkuk esası, zirai kazançlarda tahakkuk esası, ücretlerde tahsil esası, serbest meslek kazançlarında ve gayrimenkul sermaye iratlarında tahsil esası ve menkul sermaye iratlarında tahsil esası geçerlidir.
İKİNCİ KISIM
GELİRİN UNSURLARI VE VERGİLENDİRİLMELERİ
I-TİCARİ KAZANÇLAR VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.TİCARİ KAZANÇ KAVRAMI VE TİCARİ KAZANÇ SAYILAN HALLER
Ticari kazanç kavramı: Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır. Tanıma ek olarak GVK’da sayılan aşağıdaki faaliyetlerden elde edilen kazançlar da ticari kazanç sayılır:
i. Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden;
ii. Coberlik işlerinden;(coberlik işi, borsada kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına hisse senedi alım satımı yapılması)
iii. Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin işletilmesinden;
iv. Gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden;
v. Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım-satımı ile devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerinden;
vi. Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından;
vii. Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar.
Önemli NOT: Kollektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir.
B.TİCARİ KAZANCIN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK TİCARİ KAZANÇLAR
Bazı ticari kazançlar muafiyet ve istisna kapsamına alındıkları için vergilendirilmemektedirler.
1.1. MUAFİYETLER
Esnaf Muaflığı
1.2.İSTİSNALAR
a.Sergi ve Panayır Kazançları İstisnası:
b.PTT Acenteleri Kazanç İstisnası:
c.Eğitim Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası (okul öncesi öğretim, ilk öğretim, orta öğretim için)
d.Dar Mükelleflerde İhracat İstisnası
2.VERGİLENDİRİLECEK TİCARİ KAZANÇLAR
Ticari kazancın tespiti: Ticari kazanç, gerçek usul (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edilir.
Ticari kazancın safi tutarı vergilendirmeye esas tutardır. Diğer bir ifadeyle vergi, safi tutar üzerinden hesaplanır. Safi tutara ulaşabilmek için işin elde edilmesi ile ilgili giderler brüt ticari kazançtan indirilir.
1.BASİT USUL
Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır.
1.1.Genel Şartlar:
C Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak
C İşyeri mülkiyetinin kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde 3 500 YTL’yı, diğer yerlerde 2.500 YTL’yi aşmamak(2006 yılı için).
C Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyle gerçek usulde Gelir Vergisi'ne tabi olmamak.
1.2.Özel Şartlar(GVK m.48).
C Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 50.000 YTL veya yıllık satışları tutarının 72.000 YTL’yi aşmaması,
C 1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 25.000 YTL’yi aşmaması,
C 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 50.000 YTL’yi aşmaması.
2.GERÇEK USUL
2.1.BİLÂNÇO ESASI
Bilânço esasına göre ticari kazanç, aşağıdaki şekilde bulunur;
İşletmenin ; (Dönem sonu öz sermayesi – Dönem başındaki Öz sermayesi) - (Dönem boyunca işletme sahipleri veya ortaklarınca işletmeye ilave olunan değerler) + ( İşletmeden çekilen değerler) ise farka eklenir.
Bilanço Esasına Tabi Olanlar: GVK’ya göre birinci sınıf tüccarlar bilanço esasına tabidir.
Birinci sınıf tüccar; (VUK m.177).
1. Her türlü ticaret şirketleri[1]
2. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 96.000 YTL veya satışları tutarı 130.000 YTL’yi aşanlar
3. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 52.000 YTL’yi aşanlar;
4. 2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 96.000 YTL’yi aşanlar;
5. Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler
6. İhtiyari(isteğe bağlı) olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler
2.2.İŞLETME ESASI
İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç; bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır.
Mal(Emtia) alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur.
İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar; işletme hesabını kullanmak zorunda olanlar ikinci sınıf tüccarlardır. Bunlar; Birinci sınıf tüccar hadlerinin altında kalanlar, Maliye bakanlığınca işletme esasına göre defter tutması kabul edilenler, Yeni işe başlayanların yıllık alım satım tutarları tespit edilinceye kadar geçen sürede işletme esasına göre defter tutarlardır.
TİCARİ KAZANCIN TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER
Þ Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler[2]
Þ Çalışanların iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı ve işyerinde özel olarak kullanılan giyim giderleri;
Þ İşle ilgili olmak şartiyle, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar;
Þ İşle ilgili olan seyahat ve ikamet giderleri
Þ Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri
Þ İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar;
Þ Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar.
Þ İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar[3]
Þ İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları.
Þ Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.
Þ Teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler ile Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar;
Þ Teşebbüs sahibinin ve eşi ile çocuklarının işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler;
Þ Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar
Þ Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan taşıtlardan işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları;
II-ZİRAİ KAZANÇLAR VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.ZİRAİ KAZANÇ KAVRAMI VE ZİRAİ KAZANÇ SAYILAN HALLER
Her türlü zirai faaliyetten doğan kazançlar zirai kazançtır. Zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder.
Ürünlerin değerlendirilmeleri amacıyla ve zirai üretime bağlı olarak işlenmesi de zirai faaliyete girer. Ancak, bu iş, aynı işletmenin cüz'ünü teşkil eden bir işletmede gerçekleşiyorsa, bu işin zirai faaliyet sayılabilmesi için işletmenin sınai bir müessese ehemmiyet ve genişliğinde olmaması ve faaliyetini, cüz'ünü teşkil ettiği teşebbüsün mahsullerine hasretmesi şarttır.
Satışların dükkan ve mağaza açılarak yapılması halinde, mahsullerin dükkan ve mağazaya gelinceye kadar geçirdikleri safhalar zirai faaliyet sahasında kalır. Çiftçiler tarafından doğrudan doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerinin gerçekleştirilmesi için açılan yazıhaneler, faaliyetleri bu konuyla sınırlı kalmak şartıyle dükkan ve mağaza sayılmaz.
ÖNEMLİ NOT: Kollektif şirketlerle adi veya eshamlı komandit şirketler zirai faaliyetle iştigal etseler dahi çiftçi sayılmazlar. Zirai faaliyetle iştigal eden kollektif şirketlerin ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortaklarının şirket kârından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir.
B.ZİRAİ KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK ZİRAİ KAZANÇLAR
Bazı zirai kazançlar muafiyet ve istisna kapsamında oldukları için vergilendirilmez.
2.VERGİLENDİRİLECEK ZİRAİ KAZANÇLAR
2.1.GERÇEK USUL
54' üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançları gerçek usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço esasına göre) tespit olunarak vergilendirilir.
İşletme büyüklükleri (54.m); çeşitli kriterlere göre farklılık göstermektedir. Bunlar aşağıdaki gibi örneklendirilebilir;
Ağaç sayısı için örnekler; Meyve verebilecek hale gelmiş antep fıstığında 2500 ağaç; Meyve verebilecek hale gelmiş zeytinliklerde 4500 ağaç;
Hayvan sayısı için örnekler; Büyükbaş hayvan sayısı 150 adet (İş hayvanları ile iki yaşından küçük, büyükbaş hayvanlar hariç); Küçükbaş hayvan sayısı 750 adet (Bir yaşından küçük, küçükbaş hayvanlar ile kümes hayvanları hariç);
Arazi üzerinde yapılmayan zirai faaliyetler ile kara ve su avcılığında: Denizlerdeki sınırları belirlenebilen üretim alanlarında yapılan balık yetiştiriciliğinde (ağ kafes vb.) 750 m2, İç su balıkları yetiştiriciliğinde sınırları belirlenebilen havuz (beton, toprak vb.), göl, gölet ve baraj gölleri gibi üretim alanlarında 900 m2, Denizlerde yapılan balık avcılığında toplam tekne boyu 20 metre; Arıcılık ziraatinde kovan sayısı 500 adet; İpek böcekçiliği ziraatinde kutu sayısı 500 adet; gibi
ÖNEMLİ NOT: Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler bu kazançları için beyanname vermezler. Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler, yazılı olarak vergi dairesinden istemde bulunmaları halinde izleyen vergilendirme dönemi başından, işe yeni başlayanlar, işe başlama tarihinden itibaren gerçek usule geçebilirler.
54 üncü maddede yazılı ölçüleri aşanlar müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren gerçek usulde; gerçek usule tabi olanlardan bu ölçülerin altında kalanlar müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilirler.
Gerçek usulde vergilendirmede hasılattan indirilebilecek giderler; işle ilgili giderlerdir. İndirilmeyecek giderlerse aynen ticari kazancın tespitinde kabul edilmeyen giderdir.
2.2.ZİRAİ KAZANÇLARDA TEVKİFAT USULÜ[4]
Çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilirler. Çiftçilerden satın alınan ziraî mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden;
Þ Hayvanlar ve bunların mahsulleri ile kara ve su avcılığı mahsulleri için,Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınanlar için % 1, bunlar dışında kalanlar için % 2,
Þ Diğer ziraî mahsuller için, Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınan zirai mahsuller için % 2, bunların dışında kalanlar için % 4,
Þ Ziraî faaliyet kapsamında ifa edilen hizmetler için, Orman idaresine veya orman idaresine karşı taahhütte bulunan kurumlara yapılan ormanların ağaçlandırılması, bakımı, kesimi, ürünlerin toplanması, taşınması ve benzeri hizmetler için % 2, Diğer hizmetler için % 4,
Þ Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri için % 0,
ÖNEMLİ AÇIKLAMA: Bu şekilde yapılan tevkifat(kesinti), eğer gerçek usule tabi zirai kazançtan yapılmışsa dönem sonunda verilecek beyanname üzerinden hesaplanan vergiden düşülür. Eğer tevkifata tabi kazanç, gerçek usule tabi bir kazanç değilse tevkifat; nihai vergilendirme kabul edilir. Beyanname vermek gerekmez.
III-ÜCRETLER VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.ÜCRET KAVRAMI VE ÜCRET SAYILAN HALLER
Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. İş verenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir. Ücret; ödenek, tazminat, zam, avans, aidat, prim, ikramiye, gider karşılığı şeklinde olabilir. Ayrıca; aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:
Þ İstisna dışında kalan emeklilik, maluliyet, dul ve yetim aylıkları;
Þ Türkiye Büyük Millet Meclisi, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri ile özel kanunlarına veya idari kararlara göre kurulan daimi veya geçici bütün komisyonların üyelerine ve yukarıda sayılanlara benzeyen diğer kimselere bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;
Þ Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;
Þ Bilirkişilere, resmî arabuluculara, eksperlere, spor hakemlerine ve her türlü yarışma jürisi üyelerine ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;
Þ Sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler.
B.ÜCRETLERİN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK ÜCRETLER; muafiyet-istisna kapsamındaki ücretler vergilendirilmemektedir. Bazı Önemli Muafiyet ve İstisnalar aşağıdaki gibidir;
1. Köylerde veya son nüfus sayımına göre belediye içi nüfusu 5.000'i aşmayan yerlerde faaliyet gösteren ve el ile dokunan halı ve kilim imal eden işletmelerde çalışan işçilerin ücretleri;
2. Gelir Vergisi'nden muaf olanların veya gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin yanında çalışan işçilerin ücretleri;
3. Köy muhtarları ile köylerin katip, korucu, imam, bekçi ve benzeri hizmetlilerine köy bütçesinden ödenen ücretler ile çiftçi mallarını koruma bekçilerinin ücretleri ve Çırakların asgari ücreti aşmayan ücretleri.
4. Hizmetçilerin ücretleri (Mürebbiyelere ödenen ücretler istisna kapsamına dahil değildir);
5. Hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (bir günlük yemek bedelinin 8.25 YTL’yi aşmaması gerekir)
6. Genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla müstahdemlere konut tedariki ve bu konutların giderleri ile mülkiyeti işverene ait brüt alanı 100 m2yi aşmayan konutların hizmet erbabına mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler
7. Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri;
8. Kanunla kurulan emekli sandıkları ile Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıkları
9. Yabancı ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenen emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıkları;
10. Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler;
11. Yüz ve daha aşağı sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde bir, yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde iki, amatör sporcu çalıştıranların, her yıl millî müsabakalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi ve bu amatör sporculara ödenen ücretler.
2.VERGİLENDİRİLECEK ÜCRETLER ve VERGİLENDİRME YÖNTEMİ
Ücretler gerçek usule göre vergilendirilmektedir. Gerçek usulün esası gerçek ücret kavramı üzerine oturtulmuştur. Gerçek ücret: Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır. Brüt ücretten gerçek ücrete ulaşmak için yapılacak indirimler;
1. Emekli sandığı, SSK ve OYAK gibi kurumlar için yapılan kesintiler ve sendikalara ödenen aidatlar
2. Ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları[5],
ÖNEMLİ NOT:Ücretin gerçek değerinin tayininde, Gelir Vergisi gibi şahsi vergiler ücretten indirilmez.
2.1.STOPAJ ESASI
Ücretlerin vergilendirilmesinde genel yöntem stopaj esasıdır(GVK. 94.m). Hizmet erbabına ödenen ücretler ile ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), artan oranlı tarife dilimleri ve oranları esas alınarak tevkifat(Stopaj, kesinti) yapılır. Stopajın yapılmasında matrah olarak ücretin safi(net) değeri esas alınır. Diğer bir ifadeyle vergi matrahı olarak ücretin safi değeri alınır. Ancak aşağıdaki hizmet erbabının ücretleri hakkında vergi tevkif usulü uygulanmaz.
1. Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı;
2. 16'ncı maddede yazılı ücret istisnasından faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri;
3. Maliye Bakanlığı'nca yıllık beyanname ile bildirilmesinde zaruret görülen ücret ödemeleri.
Bunlar gelirlerini, yıllık beyanname ile bildirirler.
2.2.GÖTÜRÜ USUL
“Diğer ücretliler” olarak tabir edilen ücretliler götürü usule göre vergilendirilmektedirler. Diğer ücretler Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar; Özel hizmetlerde çalışan şoförler; Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri; Gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar ve gerçek ücretlerinin tespitine imkân olmaması sebebiyle, Danıştayın olumlu görüşüne dayanarak Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanlardır (GVK m. 64). Bu hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'idir.
Diğer ücretler; kapsamına giren ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer kazançlar için beyanname verilmiş olsa bile beyannameye dahil edilmezler. Sadece vergi dairesinden bir “vergi karnesi” alırlar. Bu karnede ne kadar vergi ödeyecekleri yazılıdır. Her yıl ŞUBAT ve AĞUSTOS ayları olmak üzere iki eşit taksitte vergi öderler.
2.3.BEYAN ESASI
Birden fazla işverenden ücret alıp ta birden sonraki işverenden/işverenlerden alınan ücretler toplamı 2006 yılı için 18 000 YTL’yi aşıyorsa önceden tevkifat yapılsa dahi beyanname vermek zorunludur. Ayrıca yukarıda belirtildiği gibi stopaja tabi olmayanlar da beyanname vermek zorundadırlar.
IV-SERBEST MESLEK KAZANÇLARI VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.SERBEST MESLEK KAZANCININ BELİRLENMESİ
Serbest meslek kazancı: Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. Tahkim işleri dolayısiyle hakemlerin aldıkları ücretler ile kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da, serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek erbabı: Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez. Ayrıca;
Þ Gümrük komisyoncuları, bilumum borsa ajan ve acentaları, noterler, noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar;
Þ Bizzat serbest meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar;
Þ Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortaklar, adi komandit şirketlerde komanditeler;
Þ 4.Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları;
Þ Gerekli şartları taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık memuru, arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar bu işler dolayısiyle serbest meslek erbabı sayılırlar.
Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyle yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır. Serbest meslek erbabı, mesleki kazançlarını Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tuttukları "Serbest meslek kazanç defteri"ne istinaden tespit ederler. Brüt kazançtan kazancın elde edilmesiyle ilgili giderler düşülür. Net kazanç üzerinden vergilendirme yapılır.
B.SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK SERBEST MESLEK KAZANÇLARI
İstisna kapsamındaki kazançlar vergi dışı bırakılmaktadır.
Vergiden İstisna Olan Serbest Meslek Kazançları
İ.Sergi ve Panayır İstisnası
Dar mükellefiyete tabi olanların; Hükümetin izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları serbest meslek faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar; Gelir Vergisi'nden müstesnadır.
ii.Telif Kazançları İstisnası
Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının; şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.
Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir. Bu kazançların geçici(arızî) olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.
ÖNEMLİ NOT: Serbest meslek kazançları istisnası üzerinden, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle vergi kesilir. Oran % 17’dir.
2.SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
2.1.BEYAN ESASI
Tutulan serbest meslek kazanç defterine göre belirlenen hasılattan mesleğin ifası ile ilgili giderler düşülür. Kalan kısım artan oranlı tarifeye göre vergilendirilir. Ancak her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez. Net serbest meslek kazancının tespitinde gider yazılabilecek hususlar aşağıdaki gibidir;
Þ Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler[6]
Þ Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı ve işle ilgili giyim giderleri.
Þ Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri
Þ Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar için ayrılan amortismanlar ve kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri.
Þ Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller, Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri.
Þ Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar.
Þ Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar.
Þ Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve mukavelenameye göre ödenen tazminatlar
2.2.STOPAJ(TEVKİFAT) Esası
Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri yapanlara yapılan ödemelerden ödemeyi yapan taraf stopajla vergi kesmektedir. Ancak Noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemelerden stopaj yapılmaz. Stopaj oranı; % 22’dir. Sadece Telif kazancı dolayısıyla hak sahibine yapılan ödemelerden % 17 stopaj yapılır.
Tevkifat suretiyle alınan vergi yılsonunda verilen yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergi miktarından düşülmektedir.
V-GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARI VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI OLARAK KABUL EDİLEN KAZANÇLAR
Aşağıda yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradıdır(GVK 70)
Þ Arazi, bina maden suları, menba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı;
Þ Voli mahalleri ve dalyanlar;
Þ Gayri menkullerin, ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri ve teferruatı ile bilumum tesisatı demirbaş eşyası ve döşemeleri;
Þ Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar; Arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı alameti farika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar
Þ Telif hakları
Þ Gemi ve gemi payları ve her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile bunların eklentileri.
Sayılan bu mallar ve haklar ticarî veya zirai bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratları ticarî veya zirai kazancın tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanır.
B.GMSİ’NİN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK GMSİ’LER
Konut Kira Gelirleri İstisnası: Binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hâsılatın 2006 yılı için 2.200 YTL’sı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna haddi üzerinde hâsılat elde edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, bu istisnadan yararlanılamaz. Ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek olanlar bu istisnadan faydalanamazlar.
Bir kişinin birden fazla meskene sahip olması durumunda bu istisna sadece bir defa uygulanacaktır. Bir meskene birden fazla kişi sahipse her kişi istisnadan ayrıca yararlanacaktır.
2.VERGİLENDİRİLECEK GMSİ’LER
GMSİ’lerde vergilendirme safi irat üzerinden yapılmaktadır. Safi İrat:Gayrimenkul sermaye iradında safi irat, gayri safi hasılattan iradın sağlanması ve idamesi için yapılan giderler indirildikten sonra kalan müspet farktır.
2.1.BEYAN ESASI
Gayrimenkul sermaye iratlarında, gayri safi hasılat, mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarıdır (72.M).
Gerçek Gider Usulü(Gerçek Usul)
Gerçek usulde; gayrimenkulle ilgili olmak kaydıyla gayri safi hâsılattan aşağıdaki giderler düşülür. Kalan kısım artan oranlı tarifeye göre vergilendirilir. Giderler: kiraya verilen gayrimenkulle ilgili giderlerdir. Ayrıca; Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen vergi, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya verenler tarafından ödenmiş olmak şartıyla belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları; Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli de indirilebilir. Vergi ve para cezaları düşülemez.
Götürü Gider Usulü
Haklarını kiraya verenler hariç gayrimenkul sermaye iradı elde edenler götürü usulden de yararlanabilirler. Gayri safi hâsılattan, gayri safi hâsılatın %25’lik kısmı düşülür, kalan kısım artan oranlı tarifeye göre vergilendirilir. Götürü gider usulünü kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler.
2.2.STOPAJ ESASI
Gayrimenkul sermaye iratlarında stopaj uygulaması da söz konusudur. Stopajı hak sahibine geliri sağlayan taraf yapar. Stopaj yapılan tutar; daha sonra verilen beyannameden hesaplanacak vergiden düşülür. Ancak stopajla vergilendirilmiş olan gayrimenkul sermaye iratları 2006 yılı için 18 000 YTL’ye kadarsa beyanname verilmez.
VI-MENKUL SERMAYE İRATLARI VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.MENKUL SERMAYE İRADI KAVRAMI
Menkul sermaye iratları GVK’nın 75. maddesinde düzenlenmiştir. Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.
1-Kar Geliri Şeklindeki MSİ’ler
C Hisse Senetleri Kar Payları (Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kar payları dahil.)
C İştirak Hisselerinden Doğan Kazançlar:(Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir.)
C Kurumların idare Meclisi Başkan ve üyelerine verilen kar payları;
C Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı,
C Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr, ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları.
2-Faiz Geliri Şeklindeki MSİ’ler
C Tahvil ve Bono Faizleri:
C Alacak Faizleri :Her nevi alacak faizleri (Adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla carî hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzelkişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil.)
C Mevduat faizleri :
C Repo Gelirleri
3-Diğer Şekillerdeki MSİ’ler
C Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller;
C İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar;
C Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri;
C Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından;
i. On yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemeler,
ii. On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer sandık ve sigortalardan on yıl süreyle prim veya aidat ödeyenlere ve vefat, malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler,
iii. Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler.
[1] Adi şirketler iştigal nevileri açıklanan bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.
[2] İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler
[3] Ödenen aidatın bir aylık tutarı, işyerinde işçilere ödenen çıplak ücretin bir günlük toplamını aşamaz
[4] Tevkifat(stopaj): Verginin kaynakta kesilmesini ifade etmektedir. Diğer bir ifadeyle gelirin, esas sahibine geçmeden önce geliri sağlayan tarafından vergisinin “vergi sorumlusu” sıfatı ile kesilmesidir. Stopaj yakmakla yükümlü olanlar; kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya işletme hesabına göre tespit etmek zorunda olan çiftçilerdir.
[5] Sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde yapılmış olma şartı vardır.
[6] İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.